Kasım ayı romantik
aydır. En azından filmlerde hep öyle oluyor. Esas kız ve esas oğlan her zaman
birbirlerine sarılarak ağaçların dökülen yaprakları eşliğinde *ne hikmetse*
bomboş olan parkta romantizmin doruklarına ulaşan bir yürüyüş yaparlar. *sonra
ayrılıp tekrar barışırlar ve mutlu son!* Yani; hadi ama bu tüm romantik
filmlerin vazgeçilmezidir. (En azından sonbahar da çekilenlerin hepsi) Benim
favori mevsimimdir sonbahar. Ve diğer insanlar tarafından da hoş
karşılanabilir. Tabi yapılacak dağlar kadar ödeviniz, girmeniz ve mümkünse
*mümkün kılmanız gereken* hepsinden 70 üzeri not almak zorunda olduğunuz tonla
sınavınız ve uzun süredir uğraşmadığınız ve en kısa zamanda tekrar
sahiplenmeniz gereken bir bloğunuz yoksa.
Kasım ayını
elimdeki sıcacık kahveyle *sıcak süt de olur çikolata da, votka da olur yani.
Üşüyom olum ben!* pofidik koltuğuma gömülerek bulduğum ilk büyük pencereden,
camda kayıp giden su damlacıklarını izleyerek *Bella yaptığında çok hoşuma
kaçmıştı da ondan* geçirmek istiyorum.
Depresyona girip elimdeki Nutella kavanozuna hayat memat meselesiymiş
gibi sarılarak değil! Ama kimse benim sınav haftasında ev halimi görmediği için
bunu umursamıyorlar. Ve bu onların yararına çünkü o durumda (sınav haftası ev
halim) onlarca kabuş görmelerini sağlayacak bir durum.
Hayatınızda
görebileceğiniz bu kötü durum tüm *çalışkan ve benim gibi çalışmak zorunda
olan* kızlar için kötüdür. Öyle ki bir önceki o harflerini tek tek yok etmek
istediğiniz kadar boktan bir cümle kurmam tamamen ruh halimin suçu. Asıl konu
ise;
Böyle bir zaman da neler oluyor?
1) Kafamızdaki
o muhteşem topuz!
O topuzu dışarıya çıkarken yapmak isteyip aynı zaman da 5
dakikada yapılmış havası vermek için 45 dakikasını ayna karşısında geçiren
insanlar tanıyorum. Ama şunu kavramanız gerek o sınav siniri ve stresiyle
yaptığınız topuzu başka hiçbir zaman yapamazsınız. Kısacası umursamazca yapılan
topuz her zaman 1 numaradır.
2) Yediğimiz
tatlılar!
Elimizin altında her zaman
ve kesinlikle bir gıda maddesi bulunur *elbette tatlı!*Başlarken
de söylediğim gibi hayatımız ona bağlıymış gibi bir şey arıyoruz sanırım.
Kişisel seçime bağlı aslında ve fazlasıyla seçeneğiniz var. Sinirli olanlar
sakız, naturelciler yada diyettekiler elma vs., benim gibiler ise elbette
Nutella. Belki de bir şeyler yeme isteği içinizdeki bir şeyleri parçalama
eğilimimizden kaynaklanıyor. Yada sadece açız.
3)
Ne giyiyoruz?
Giyilen kıyafet aslında işin en dikkat çekici
bölümdür.*Böyle bir metinde pekte hoş değil.* kızların her saniye çekici
göründüğünü zanneden erkekler buraya dikkat kesilin. Acı gerçek ne biliyor
musunuz? Aslında hiçbir kadın barda sabahlayıp; suratında ki o kısmen bir evi
boyayabileceğiniz boyayla uyandığında hiçte güzel görünmüyor. Ders çalışırken,
kız yada kadın her neyse işte her zaman rahat olmak ister. Bunun nedeni
aslında onunda o muhteşem kıyafetlerden
sıkılmış olması olabilir. Saçmaladım. Her neyse pijama daimidir. Çalışırken
giyebileceğiniz en iyi şey pijamanızdır. Pijama işte bir diğer adıyla uyku
kıyafeti; ders çalışmakta bir nevi uyku evresi sonuçta.
4)
Uyku sorunu!
Uyku sorunu benim için en büyük sorundur. Gece 1’e
veya 2’ye kadar ders çalışmış sabah uyandığında gözlerinin altındaki o *Bimden
yapılan aylık alışverişlik bir poşet kadar büyük!* torbaları gördüğünde fondötene
kafa atması elbette normaldir. Kasım ayında kızların alışveriş listesinde ilk
üçe hiç zorlanmadan girer fondöten veya kapatıcı *ben kesinlikle kullanmam. Bilin
istedim J* . Bundan da kaçış yolunu bulduk tabi.
okul yolunda selam verenlere aceleyle selam denir ve kasım ayına tekrar ve
tekrar küfür edilir; lanet okunur.
5)
Sevgililer!
Sevgili konusu başlı başına bir felaket zaten. Sevgilinizle
vakit geçirmek isterseniz notlarınızın düşmesine göz yumuyorsunuz demektir. Ama
derslerinize gömülüyorsanız aranızın bozulmasını yada ayrılmanızı göze alıyor
olmalısınız. Fakat ben çok çalışkanım veya biz çoh aşığız birbirimize
diyorsanız bilemeyeceğim. Eğer sevgilinizle iyi anlaşamıyorsanız bu dönemde ayrılın
derim. Sınavlardan sizi düşünemeyecektir. *Uslu erkeklere lafım yok onlar hala
çok nutellalar.* Bu dönemde tanıştıysanız ve o ilişkiyi sürdürmeyi de
başardıysanız; peşini bırakmayın derim J. Kısaca Kasım
ayı pek de aşk meşk ayı değil.
6)
Son hafta!
Her şey biter ve bir Kasım ayının o muhteşem 3 haftasını
geride bırakırız *ne demezsin dediğinize eminim*. Bundan sonrası hava atarak
yada br kenarda oturup kendini insanlardan soyutlayarak geçer. Notlar iyi gelişe
sırıtır, ama notlar bu evreden sonra bile kötüyse ___ diyecek bir şey yok daha
çok çalışır.
En nihayetinde kuşalr nasıl kışın güneye göç
ediyor; kediler nasıl mart ayında… yine kopukluk oldu. Kızlarda kasım
ayında bu haldeler. işte bu kadar… şimdi gidip kaşığımı biraz daha Nutella ile
doldurmalıyım. Okuduğun için teşekkürler.
Yorum
yapmayı unutmayın….
Budala Pamela J